2009'da Amsterdam Schiphol
Havalimanı'na inerken yaşanan kaza dünya finansal krizinin üstüne THY için tuz ve
biber oldu.O dönemde piyasa değeri 600
milyon dolara kadar düştü.Şirkette
biraz pozisyonumuz vardı. Yatırımcı ilişkileriyle görüşüyor hem kazanın
etkilerini hem de şirketi daha fazla anlamaya çalışıyorduk. Şirketin her şeye rağmen iyi gittiğini
biliyorduk.Zor bir sektörde faaliyet gösterdiği ve kamu kurumu olduğu için ağır
bir iskonto yiyordu.Ama şirketin piyasa değeri 600 milyon USD’ye indiğinde
şirketin kasasında neredeyse 1 milyar USD
vardı. Ve mevcut fiyatlamayla ilk defa bir şirket yıl sonu tahmin
ettiğimiz 1 yıllık karının altında bir piyasa değeriyle işlem görüyordu.Yani
THY için fiyat/kazanç çarpanı değil kazanç/fiyat çarpanı vardı! Hava trafiği
rakamları o zaman da DHMİ tarafından aylık açıklanıyordu.Biraz da bilançoya
hakimseniz THY karlılığı takip edilebilir bir şirket. Bu yüzden THYAO da bir değer yatırımcısı için her şey
vardı:Kelepir fiyat,yüksek karlılık,yüksek büyüme ve çok yüksek güvenlik
marjı.Böylece bu dönemde THY pozisyonunu bir yatırım fonunun alabileceği en
büyük oran olan yüzde 10’a taşıdık. Daha fazla taşıma limitimiz olsa o kadar daha alırdık.
Krizden sonra en hızlı toparlayan
hisselerin başında THY geldi.Mark Mobius uzun süredir Templeton adına tuttuğu
hisseleri 1 milyar dolar piyasa değeri üzerinden satmasına rağmen
portföylerde tutmaya devam ettik.Ve
yatırımcılarımız adına hem mutlak hem de göreli iyi bir getiri sağladık.
Yurtdışında fonumuzu anlatmaya
gittiğimizde hikaye olarak portföyde tuttuğumuz ASELS’ını çok örnek verdiğimi
ve Türkiye’nin savunma sanayiinde büyük atılım içinde olduğunu çok söylediğimi
hatırlıyorum.Aselsan o zaman küçük-orta ölçekli şirket sayılırdı.Bugün Borsa
İstanbul’un dinamolarından biri.
Bunların yanında yine genelde kurumsal
yatırımcıların da yatırım yaptığı ama faaliyetlerini yakından takip ettiğimiz
için beklentilerin ötesinde performans göstereceğini düşündüğümüz ARCLK, FORD,
TTRAK, TOASO, AYGAZ gibi genellikle Koç
Grubunun sanayi hisselerinde de pozisyonlarımız oldu.İyi bir hisse ararken Koç
ve SİSE grubu şirketleri radarımıza çok girdi.Bu şirketler araştırma
şirketlerinin kapsadığı ve yabancıların da çokça pozisyon almış olduğu
şirketler olduğu için fiyatları genelde yatırımcıya pek fırsat vermez.Ama AYGAZ
gibi bir ara enerjideki iştirakleriyle gizli değer taşıyan;TOASO ve FROTO gibi
Türkiye’nin ve grubun dünya otomotiv sanayiinde aldığı güçlü pozisyondan
beklentilerin üzerinde olumlu etkilenen;tarım taşıtları segmentinde en önemli
rakibi UZEL’in mali zorluğa düşmesiyle oluşan boşluğu değerlendiren TTRAK’ta
piyasaya göre daha iyimser fiyatlamalar yaparak sabırlı yatırımcı olmaya
başardık.Piyasa çöküşlerini de bu şirketlerde pozisyon artırmak için
değerlendirdik.
Getiri rakamlarına bakıldığında fonun
gösterdiği yüksek performansın arkasında bunlar gibi şirket hikayeleri var.Bu
demek değil ki her tuttuğumuz altın oldu.Yanlış yatırım kararı verdiğimiz
şirketler de oldu. Ama en çok da erken sattığımız şirketler oldu.Portföydeki 10
yatırımdan sadece 2 ya da 3’ü çok iyi
çıksa zaten fark oluşuyor.Warren Buffet’ın da bir kaç iyi yatırımı çıkarılsa
geriye daha sıradan bir tarihsel getiri kalırdı sanırım.
Hisse yatırım kültürü ve kurumsal yatırımcı tabanı henüz güçlü olmadığı için o zamanlar özellikle endeks 30 şirketleri dışındaki şirket yetkilileri “ ben hisse fonu yöneticisi olarak şirketinizi ziyaret etmek istiyorum dediğimde şaşırdıklarını ve “neden ziyaret etmek istiyorsunuz” diye sorduklarını hatırlarım.Eğer görüşülen patron değil de muhasebe ve finans departmanı yöneticiyse en ufak bir şey söylemeye de korkardı.Şirketi önceden çalışıp gittiğimiz için son finansallarından rakamlar vererek; halka açık şirket olduklarını ve bunları zaten paylaşmış olduklarını hatırlatır onları rahatlatırdık. Rakamları zaten takip ediyorduk ama bu ziyaretlerde anlamaya çalıştığımız rakamların ardındaki iş modeli ,sektör dinamikleri ,yönetim kalibresi,azınlık hissedarlara karşı etik olunup olunmadığı ve şirketin gelecek dönemlere ilişkin büyüme beklentisi idi.Bunu da şirkete dokunmadan yapmak gerçekten zor.