Hisse senedi yatırımı konusunda dilimize
yerleşmiş bir çok ifade al-satçılık dediğimiz bana göre yanlış tarzda hisse senedi
yatırımcılığının getirdiği bir söylem ve terminolojiye dayanıyor.İnsan dil ile
düşündüğü için bir süre sonra dilin kendisi düşünceyi şekillendirmeye başlıyor.Yanlış
bir dil ile oluşan bu deforme olmuş yatırım dünyasına girilince bir süre sonra
yatırımcının kendisi de bu dünyanın bir parçası oluyor.İyi bir
hisse senedi yatırımcısı olmak için bu yüzden dil temizliği ve buna bağlı
olarak düşünce temizliği önemli.
Borsa:
Çok kullanıldığı anlamıyla Borsa
sözcüğünün kendisi bir galat-ı meşhur aslında.Etimolojik kökeni konusunda en kabul
gören açıklama bu sözcüğün Bruge kentindeki Felemenkli tüccar van der
Burse ailesinin konağında işleyen kumaş borsasından diğer dillere de
menkul değer çarşısı olarak geçmesi. Organize işleyen ve fiyatların serbestçe
belirlendiği her piyasa borsa olabilir.
Borsa İstanbul da 1985 yılında
önce hisse senetleri piyasasında hizmet vererek
açılmış ; şimdi ise bünyesinde Borçlanma Araçları Piyasası, Vadeli İşlem
ve Opsiyon Piyasası, Kıymetli Madenler ve Taşlar Piyasası olan bir borsadır.Yani
Borsa illa da hisse senedi piyasası değildir.
En eski borsa binası bizim topraklarda
Kütahya Aizonoi’de bulunan taş bloklardaki
yazıtlardan Pazar meydanının en eski borsa binası olduğuna inanılır. Ama
aslında o yazıtlar arkeologların ortaya koyduğu gibi Roma İmparatorunun fiyat
artışlarını sınırlamak amacıyla malların satılabilecek azami fiyatlarını
gösteriyor.Osmanlı imparatorluğu ticaretin ve girişimciliğin tarihsel olarak
güçlü olduğu topraklarda kurulmuş ama aynı Roma İmparatorluğu gibi mutlak
yönetime dayalı Osmanlı ekonomik düzeninde de katı fiyat ve kar sınırlamalar
söz konusu. Borsa kelimesinin kökeninin serbest ticaretin ve tüccarlığın
gelişmiş olduğu Hollanda – Belçika’ya dayanması bu yüzden de makul gözüküyor. Borsa için kurallar önemlidir ama
serbestlik ve güven esastır.
Borsada Oynamak:
Yıllardır hisse piyasasında
yatırımcılık yapan bir yatırımcı ve profesyonel olarak kulaklarımı en çok
rahatsız eden ifade sanırım budur. Borsada oynamak nedir yahu? Kumar oynanır.
Kumda oynanır. Çiftetelli oynanır.Altılı ganyan oynanır.Borsada ise menkul
kıymetlere yatırım yapılır.Hisse senedi piyasasında bir yıl kısa vade;üç yıl
orta vade; beş ve üzeri ise önerilen uzun vadedir bir yatırımcı için.
Paçal yapmak ya da maliyet düşürmek:
Bodrum’da pahalı bir tesiste boş
bulunduk bir dondurma yedik. Dondurmanın her bir topunun yaklaşık 10 Euro gibi
bir fiyata sahip olduğunu da ödemeye gelince öğrendik.Halbuki burası Bodrum.Sürekli ihtiyatlı olmak ve sırtı duvara
vererek yürümek lazımdı.Neyse artık yemiş
bulunduk. Çaktırmıyoruz ama fahiş
fiyatlı dondurma da boğazımıza durdu. Yürüyüş yolu üzerinde biraz sonra Mado
gördük. Topu 10 Euroluk dondurmaları daha sindirmeden hepimiz refleks olarak, daha
insanca fiyatlara sahip Mado dondurmalarına sarıldık. Daha fazla dondurma
yiyeceğimiz yoktu ama Mado dondurmasıyla paçal yapıp maliyet düşürdük ve kendimizi
tekrardan çok iyi hissettik J
Paçal yapmak aslında size
kendinizi psikolojik olarak daha iyi hissettiren kolay bir refleks.Lüzumu ve
yararı ise durumdan duruma değişir.Bir şirketin uzun vadeli değer yaratma
potansiyeline inanılıyorsa ve bu inanışı etkileyecek herhangi bir temel olumsuz
gelişme olmamış ve şirket piyasa değeri sadece piyasa dinamikleri sonucu ilk
alış değerinden geri gelmişse baştan
konulmuş olan varlık dağılımına uygun olarak hisse senedi düşen fiyattan alınmaya
devam edilebilir elbette.Ama bu sadece maliyet düşürmek refleksiyle yapılmaz.Bu
kararın arkasında kaliteli bilgi ve önceden konmuş bir portföy stratejisi ve disiplini
olmalıdır.Aksi durumda yapılan iyi parayı kötünün peşine atmak olur.
Maliyetime gelmedi satmam
Performansı kötü olan bir şirket
hissesini tutan yatırımcıya neden satmadığını sorduğunuzda genelde aldığınız
cevap “daha maliyetime” gelmedi olur. Neden satmaz? Çünkü sattığı zaman zarar
realize edilecek ve hata yapılmış olduğu kabul edilecek.Ama en azından tutmaya
devam edilirse bununla yüz yüze gelmeyecek. Bu yüzden iyi hisselerdeki kazançlı
pozisyonlar burada paçal yapabilmek adına hemen realize edilir ve zararda olan
pozisyon biraz daha artılararak “maliyet düşürülür” ya da popüler
ifadeyle “paçal yapılır”.
Yine aynı şekilde eğer portföyde
stratejik realokasyon uyarlaması yapıp hisse oranı düşürülecekse
insanın eli önce kazançlı olan hisseyi satmaya gider.Ama genelde kötü
performans göstermiş olan hisseleri öncelikli olarak satmak daha doğru olur.Çünkü
kötü performans gösteren hissenin arkasında yanlış bir alım kararı olma
ihtimali, fiyatı yükselmiş hisseye göre daha yüksek olabilir.Böyle bir hissenin
satışıyla zararı realize etmek yatırımcıya acı verebilir.Ama bu zarar zaten büyük
ihtimalle hisse alırken gerçekleşmiş.Önemli olan bundan sonrasında oluşacak
mutlak ya da göreceli zararı önlemek olmalı.Ama bu da genelde yapılmaz.
Diyelim ki 10 liraya düşen bir şirketin hissesinde bir yatırımcının maliyeti 3 lira, diğerinin 8 lira bir diğerinin de 15 lira olsun.Bu yatırımcıların hisseleri aldıkları seviye şirketin geleceğine ilişkin bir veri sunuyor mu?Üç yatırımcı da geleceğe dönük olarak tam aynı noktadalar.Şirkete ilişkin beklentin iyiyse maliyetine bakmaz tutarsın; kötüyse de maliyetine bakmaz satarsın.Buna batık maliyet yanılgısı diyoruz.Maliyetiniz yatırım yaptığınız menkulun en son kapanış fiyatıdır.
Borsada birileri kazanırken, birileri kaybetmek zorunda
Hisse senedinde kazananlar ve
kaybedenler vardır ama hisse senedi piyasası uzun vadeli gelişim trendiyle
sıfır toplamlı bir oyun değil.Ekranlarda uzmanlar bile çok sık, borsada
birileri kazanıyorsa birileri de kaybediyordur diyorlar.Bu doğru değil.Borsaya
kote şirketler gelişir ve değerini artırır.Bu piyasada birilerinin kazanması
için birilerinin kaybetmesi gerekmez. Doğrudan hisse alıp tutan bütün hisse yatırımcıları
kazanabilir.Sıfır toplamlı oyun benzetmesi vadeli işlemler ya da gün içi
pozisyon alıp kapatanlar için doğrudur. Birinin zararı diğerinin karı olarak
gün sonunda hesaplara geçer.İyi bir şirket hissesinde ise yatırımcı olan herkes
kazanabilir.