Kazancın bir defalık mı ya da nakit mi olduğu gibi handikaplarına göre Faiz Amortisman Vergi Öncesi Kar (FAVÖK) rakamı genelde sanayi şirketleri için daha iyi bir gösterge olur. Şirketin ne kadar kazandığını FAVÖK bize daha doğru söyleyebilir.Bu yüzden Firma Değeri /FAVÖK oranı benim de daha çok güvendiğim bir oran oldu şimdiye kadar.Kolay bir değerleme göstergesi (benchmark) olduğu için yatırım bankacıları da bu oranı çok severler.
Yalnız
unutmamak lazım ki şirket bu nakit akışını yaratmak için bir takım tesis ve
demirbaş harcamaları yapması gerekir.FAVÖK’de olduğu gibi amortismanı dışarıya
aldığınız zaman hantal ve dinamik şirket ayrımı böylece ortadan kalkar.Normal
faaliyetlerini sürdürmek için çok fazla tesis ve demirbaş yatırımı yapmak
durumunda olan şirketler gereğinden fazla iyi görünebilir bu
durumda.Amortismanın dışarı alınması obez bir insanın büyülü aynada zayıf
görünmesi gibi bir etki yaratabilir. Warren Buffet bu yüzden bir şirketin
yarattığı nakit akışı diye kabaca varsayılan FAVÖK rakamına çok güvenmediğini
söyler.Böyle şirketlerin belki Firma Değeri/FVÖK’üne bakılabilir ya da FAVÖK -
sermaye harcamaları diye bir düzeltme yapmak gerekebilir.
Bir başka düzeltme de Firma Değeri kalemi isteyebilir.Firma değeri esas itibariyle şirket borçlarının hesaba katılmasıdır.Ama bazen net nakit veya varsa şirketin finansal tablolarında konsolide olmayan gizli bir değeri de hesaplara katmak gerekir ki bu düzeltme,bu oranı da önemli ölçüde değiştirebilir.
Çok faydalı olduğunu söyleyebileceğim bu oranda gereken bütün
detaylı düzeltmeleri yapsak bile yine fiyat kazanç oranında olduğu gibi yatırımcının ileriye
yönelik tahmini işin içine girer.En iyi analist bile en fazla bir sene
sonrasına bir tahmin üretir.İyi bir hisse yatırımcısının ise bu çarpanların en
az 3-5 yıl sonrası hakkında isabetli bir görüşünün olması gerekir ki piyasanın
önüne geçebilsin.
Gelelim yine çok kullandığımız bir ifade ve oran olan şirketin defter değeri oranına.Bu da yatırımcı için önemli bir oran.Hatta ABD’de yapılan akademik çalışmalar bu oranın şirket hissesinin gelecek hareketi için açıklayıcı olduğunu tespit ediyor.Defter değeri bir şirketin kabaca sahip olduklarından borçların çıkarılmasıyla bulunur.Bir şirketin piyasa değerinin defter değerinin altında olması genelde şirketin ucuz olması diye değerlendirilir.Şirketin piyasa değeri defter değerinden düşükse bir işletmeyi sıfırdan kursanız piyasadaki fiyata kuramazsınız anlamına gelir.
Ancak gelin görün ki Türkiye gibi yüksek enflasyonlu bir ülkede defter değeri gibi bir rakama güvenmek bir hayli zor.Defterde varlıklar tarihsel maliyetlerle kayıtlarda olur.Kullanılan raporlama tercihlerine göre benzer varlıklar aslında çok farklı değerlerde de olabilirler.Hele defter değerinin büyük kısmını şerefiye ve haklar gibi maddi olmayan duran varlıklar oluşturuyorsa daha da detay bilmek gerekir.Şirket gözüktüğü gibi ucuz da olmayabilir.
Bazen de çok önceden alınmış arazi ya da tesis değerinin çok altında kayıtlardadır.Ve defter değerinin üzerinde gibi gözüken şirket aslında defter değerinin çok altındadır.Türkiyedeki şirketler özellikle İstanbul’daki gayrimenkullerinin değer artışından şimdiye kadar fazlasıyla yararlandılar.Borsa İstanbul’da bir şirketin satmayı düşündüğü atıl bir gayrımenkulun olması bile bir şirketi alıp tutmak için yeterli güvenlik marjı sağlayabilir.
Defter değeri dediğimiz şeyin de ciddi anlamda sorgulanmaya ve düzeltilmeye ihtiyacı olduğunu görüyoruz.Ama diyelim ki bilançoyu didik didik ettik ve artık eminiz şirketin defter değerinin çok altında olduğuna.Bu o şirkete ucuz demek için yeterli mi?
Efsane yatırımcı Warren Buffet’ın çatı şirketi Berkshire Hathaway bildiğiniz gibi aslında bir tekstil şirketi.Buffet tarafından defter değerinin çok altına alınmış kelepir! bir şirket ABD’de zayıflamakta olan bir sektörde değer tüketen bir şirket olması nedeniyle Buffet için iyi bir ders ama kötü yatırım kararlarından biri olmuş bir şirket aynı zamanda. Pazarda fiyatı ucuz diye çürük çarık sebze meyve almanın daha pahalıya gelmesi gibi sadece piyasa değeri defter değerinin altında diye alınan bir şirket de yatırımcıya pahalıya mal olabilir. Buffet bu yüzden sık sık defter değeri oranının da yararsız olduğunu dile getirir.
Şirketin kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayabilme gücü rasyosu
da çok önemlidir.Borçların öz kaynaklar oranı da yine şirketin gücü konusunda
bakılması gereken önemli bir gösterge.Ama bu da iki ucu keskin bıçak gibi bir
şey .Eğer hızlı bir şekilde büyüyen yüksek kar marjlı bir sektör söz konusuysa
o şirketin yüksek kaldıraçlı olması iyi bir şey de olabilir.Burada da
gördüğünüz gibi yine detay bilmek ve stratejik bir görüşü analizin içine sokmak
önemli.Söz konusu olan iyi bir şirketse büyüme ve kaldıraç değerin yaratıcısı
olur ama sermaye getirisi düşük bir şirket için de büyümenin kaldıraçla bir
araya gelmesi faciaya dönüşebilir.