Hisseyle evlenmeyelim. Borsada 600 tane hisse var, hepsiyle gezelim.
Borsada oynamak ifadesiyle aynı
dili paylaşan ve bir o kadar yanlış ve tehlikeli bir söylem.
Daha önce de söylediğim gibi
borsada aldığınız hisseden çok satmadığınız hisseden ciddi birikimler elde
edersiniz.Piyasa hareketleri öngörülemez.Bunu daha önceki blog yazılarımda
detaylı anlatmıştım.İyi bir şirket seçimi ise çok profesyonel bir bilgi ve
takiple yatırımcı için bir nebze teorik olarak mümkün.Bu şekilde bir
analiz yapılınca da Borsa İstanbul’da önemli sayıda
hisse zaten yatırımcı radarı dışında
kalır. Hakim ortağın yönetimde olmayan diğer küçük hissedarlara ne kadar
etik olup olmadığı başta olmak üzere kurumsal yönetim kalitesi filtresi konduğu
zaman tahminimce makul yatırım dünyası halka açık hisse sayısının üçte birin
altına bile düşebilir.
Bu makul yatırım dünyası içinde kalıcı bir rekabet avantajı sayesinde sermaye
ya da kredi yoluyla işletme bünyesine aldığı kaynakları yüksek getiri oranına
dönüştüren az sayıda olan şirketlerle bu özellikleri devam ettiği sürece evlenilebilir.Bu
mutlu da bir evlilik olur.Lynch’in dediği gibi eğer doğru bir insanla evlenmişseniz
zaten boşanmak istemezsiniz.Ama zaten baştan yanlış bir insanla evliyseniz sizi
boşanma hakkı da kurtarmaz.
İyi bir hisse yatırımı sıkıcıdır.Ekrana
bile bakılmaz.Borsa ve aracı kurumlar hareketi sevebilirler ama hisse
yatırımcılığı hareketsizliği sever.
Eğer kaldıraçlı işlem
yapıyorsanız veya al-sat yatırımcısıysanız stop-loss hayati olabilir.Ama yok
eğer uzun vadeli al-ve-tut hisse yatırımcısı iseniz ya da karşılaştırma kriteri
hisse piyasası endeksi olan bir hisse fonu yöneticisi iseniz stop-loss yapmak
yani kol kesmek fonun ya da hisse portföyün performansı için kötü
sonuçlanabilir.Bunu karıştırmamak lazım.Al-sat tarzı bir yatırım yapılıyor ya
da 10 kaldıraçla foreks piyasasında işlem yapılıyorsa masada kalabilmek için
kol kesmek zorunda kalınabilir.Ama bir hisse senedinin
fiyatının beklentilerin altına gelmesi ya da alınan fiyatın çok
altına düşmesi şirketin temellerinde bir değişiklik
olmadığı sürece al-ve-tut yatırımcısı için önemli olmaz. Bu
yüzden de zaten al-ve-tut tarzı değer yatırımcılığında stop loss diye birşey
bence söz konusu olmaz.Bir şirket hissesinin fiyatı beklenmedik yerlere de
gelebilir.Piyasa iç dinamikleri gereği bazen yüksek saçmalama potansiyeline
sahiptir.Uzun vadeli al-ve-tut yatırımcısı için önemli olan şirketin
değeridir.Piyasadaki fiyatı değil...
Kağıt yavrulayacakmış ya da bedelsiz potansiyeli
yüksek hisseler
Piyasada hiç anlamadığım bir
şekilde önem atfedilen bir konudur bu da.Günlük hareket eden yatırımcının hadi
gereksiz bir şekilde bedelsiz mevzu radarına giriyor.Ama kelli felli araştırma
kurumlarının çok basit bir analize dayanan bedelsiz potansiyeli yüksek hisseler
raporları hazırlamalarını anlamak ya da yatırım tavsiyelerini buna dayandırmalarını
anlamak zor.Bu birbirini besleyen bir süreç sanırım.Yatırımcı talep ediyor
aracı kurumlar da bu arzı sağlıyor ve bu iş birbirini besleyerek devam ediyor.
Şirket, bedelsiz sermaye
artışıyla sadece bilançonun öz sermaye kalemleri arasında bir kompozisyon
değişikliği yapıyor nihayetinde.Şirkete giren para yok.Satışları ve karlılığı
etkileyen bir şey yok. Dile yavrulamak olarak yerleşince sanki ortada bir değer
artışı varmış yanılsaması yaratıyor.Ama yok.Şirket aynı.Satışlar da aynı.Kazanç da aynı.Ortada şirket faaliyetlerini etkileyecek bir durum yok.Buna rağmen
bedelsiz sermaye artışı haberi veya dedikodusu yatırımcıların gündemini ve
hisse tahtasını önemli derecede etkileyecek bir dinamiğe dönüşebiliyor.
Bedelsiz başvurusu onaylanmadı
diye günlerce taban taban olan şirket de gördük ya son zamanlarda bunu da anı
defterimize itinayla kaydettik.Söz konusu hissenin tahtasında belli ki başka dinamikler söz
konusu ama bu şekilde dramatik bir değer kaybının yüzeyde görünen nedeni
şirketin bedelsiz verememesi olarak kayıtlara geçti.
Bedelsiz sermaye artışı hisse
tahtasında bir likidite kolaylığı olması dışında şirket değerini etkileyecek
bir şey değil ama nedense tahtada orantısız bir
atraksiyona dönüşebiliyor.Bedelsiz sermaye artışına bu kadar önem
atfedilmesinin tek açıklaması genellikle kısa vadeli alım-satım refleksiyle
hareket eden yatırımcı tarzının bir hikaye arayışı olmalı.Böylece bedelsiz
sermaye artışı hisse tahtasında spekülasyon yapanlara da elle tutulur kolay bir
manivela oluveriyor.Bu da yine birbirini besleyen bir süreç.
Bedelsiz sermaye artışına bağlı
orantısız hareketler hisse senedi piyasamızdaki yaygın yatırımcılık tarzının
yarattığı bir deformasyon örneği.Başka bir şey değil...