Bazı marinalar eğlence olsun diye marinaya bir taş asarlar.Bu taşa da hava tahmin taşı derler.Aşağıdaki fotoğraf Corfu’daki Doğuş Grubunun sahibi olduğu marinadan.Bu taşın arkasındaki tabelada şöyle yazıyor:
DURUM -TAHMİN
Taş ıslak-Hava yağmurlu
Taş kuru-Yağmur yok
Zeminde gölge-Hava güneşli
Taşın üstü beyaz -Hava karlı
Taş gözükmüyor-Sisli
Taş sallanıyor-Rüzgarlı
Taş zıplıyor-Deprem
Taş yok-Hortum var
Evet bu tabelada yazılanların hepsi doğru tahminler.Ama denizciye bir faydası yok.Piyasa yorumcularını da marinadaki bu taşın durumuna benzetirim.Bunu piyasa uzmanlarını küçümsemek için söylemiyorum.Ben de ekranlara ara sıra çıktım ve yorumlarda bulundum.Her seferinde de “Piyasa öngörülemez.İyi bir şirketin hissesini ya da iyi bir hisse fonu alın ve piyasalardaki dalgalanmaları umursamayın” demek sıkıcı olacağı ve yayıncının beklentisi de güncel gelişmeler hakkında yorum almak olduğu için ben de bir takım görüş ve tahminlerde bulundum.Ama emin olun piyasa tahmini konusunda marinadaki bu taştan daha faydalı değildim :)
William
Bernstein bu durumu şöyle özetliyor:Yalnızca iki türlü yatırımcı olduğu
söylenir;piyasanın ne yöne gideceğini bilmeyenler ve bunu bilmediklerini
bilmeyenler. Bir de üçüncü bir grup vardır ki bu gruptakiler piyasanın ne yöne
gideceğini bilmediklerini bilseler de yaptıkları işin gereği olarak biliyormuş
gibi görünürler.
Jon Stewart, ABD’de yayınlanan show
programında şöyle diyor: “Eğer CNBC’yi dinleseydim şimdi çoktan 1 milyon
dolarım vardı.”. Sonra da hemen ekliyor: “Ama eğer 100 milyon dolarla yatırıma
başlamış olsaydım…”
Neyse olayı daha da fazla itibarsızlaştırmayalım.Ama şu bir gerçek ki piyasanın hareketlerini tahmin etmek pek mümkün değil.
Dow Jones endeksinin bir günde yüzde 23 düşme ihtimali istatistiksel olarak 25 standart sapmaya denk geliyor.Normal bir dağılımda 1 standart sapma üçte bir ihtimal,2 standart sapma yirmide bir ihtimale denk düşer.25 standart sapma olmanın ihtimali yılda 250 işlem günü olduğu düşünülürse 6 trilyonda bir ihtimale yaklaşıyor.Ama gelin görün ki 19 Ekim 1987’de Dow Jones endeksi yüzde 23 düştü.Meşhur Kara Pazartesi.
Peki
1987 Kara Pazartesi neden oldu?
1987’de
istatistiksel olarak yaklaşık 6 trilyonda bir ihtimale denk gelen bu düşüşe
neden olan spesifik bir olay yok.Borsa getirilerinin ve şirket kazançlarının
çok iyi olduğu 1987’nin yaz ayında çok önemli bir ekonomist büyük bir konferans
organizasyonunda bir sonraki yılın beklentilerini açıklıyor.Yaptığı konuşmada o
seneki seçimlerde Cumhuriyetçilerin kazanacağını 1987’de ABD ekonomisinin yüzde
4 ‘e yakın büyüyeceğini ve bundan sonraki üç senede de şirket karlarının iki
basamaklı rakamlarla büyüyeceği tahmininde buluyor.Piyasalar için iyimser bir
konuşma yani.1987’deki Kara Pazartesi bu konuşmadan bir kaç ay sonra gerçekleşiyor.İşin
daha da ironik tarafı hisselerin çöküşüne rağmen bu ekonomistin seçim ve
ekonomiye dair söylediği bütün olumlu
şeyler gerçekleşmiş.Seçimi Cumhuriyetçiler kazanıyor, ekonomi büyüyor ve
şirket karları 2 basamaklı artıyor.Buyrun buradan yakın!
2008-2009 derin finansal krizini de bir
elin parmakları kadar adam dışında kimse tahmin edemedi. Piyasanın anlı şanlı
gurularından ve kurumlarından hala Fanie Mae tavsiyeleri geliyordu.Bir düşüşü
tahmin edenler de bu kadar yıkıcı olabileceğini öngörmedi.
ABD ipotek krizinin yıkıcı olabileceğini
doğru bir şekilde öngören ve bunu piyasa fiyatlamalarına esas teşkil eden
klasik istatiksel yöntemin varsayımlarının yanlış olduğu iddiasına dayandıran Nassim Taleb kara
kuğuların düşünüldüğünden daha sık görüldüğü konusunda haklıydı.Bunun da
karşılığını krizden önce almış olduğu pozisyonlarla aldı.Ama sonrasında merkez
bankalarının bu genişlemeci ve sıfır faizli dönemini öngöremediği için
yatırımcılarına misli zarar ettirdi.
Aynı şekilde Big Short filmine de kaynak
olan Michael Burry’nin de ipoteğe dayalı menkul kıymetlerinin sürdürülemez olmasına yönelik
aldığı pozisyonda haklı olduğu ortaya çıktı.Bury’nin haklılığı neredeyse onu yok edecek kadar
gecikmeli olarak piyasada karşılığını buldu.Bunu da not olarak düşelim:Haklı
olabilirsiniz ama piyasa sizi yok edebilecek kadar gecikmeli de karşılık
verebilir.Michael Burry inatçı kişiliği ve yatırımcılar nezdindeki son
kredisiyle belki pozisyonunu koruyup yatırımcılarına 2008 krizinde kazandırmayı başardı ama neyse ki sonra o fonunu
kapattı.Ve bir süre sonra yine hisse değer yatırımcılığına geri döndü.Eğer bu
fonu kapamasa krizden sonra başlayan bol likiditeye bağlı aşırı iyimser
fiyatlamaları tahmin edemeyebilirdi.
Hiç unutmam 26 Ağustos 2011’de Ben
Bernanke Jackson Hole’da bir konuşma yapmıştı.Hisse borsaları sert bir şekilde
aşağı gitti.Konuşmanın içeriği genişlemeci politikalara rağmen ekonomide
işlerin iyi gitmediği çerçevesindeydi.Yabancı finans basınının
değerlendirmelerini okuyup fikir edinmeye çalışıyordum .Başlıklar genelde
şöyleydi:”Bernanke’nin Açıklamaları Sonrası Piyasalar Çöktü”.Fakat bir süre
sonra piyasalara beklenmedik net bir alım geldi(Büyük Para!).Sert düşüşler
yerini sert yükselişlere bıraktı.Ne olduğunu yine bu yayınlardan anlamaya
çalışırken başlıklar şuna dönmüştü:”Bernanke’nin açıklamaları sonrası Piyasalar
Coştu”.Aslında iki başlığa kaynaklık eden konuşma aynıydı ama değişen şey Bay
Piyasanın tavrıydı.Böylece aynı finans kanalında piyasanın bir günde farklı
yönlerdeki hareketlerine aynı gerekçeler sunulmuş olduğunu da görmüş olduk.
2016 sonunda yapılan başkanlık seçiminde
piyasa uzmanları Trump’ın seçilemeyeceğini ve eğer seçilirse piyasalar
açısından çöküşle sonuçlanacak yeni bir siyah kuğu, hatta turuncu kuğu (saç
rengine atfen :) olacağını çokça dile getirdiler. Neticede Trump kazandı; ama çöküş olmadı.
Sonrasında da Trump’ın başkanlığının nasıl doğal bir sonuç olduğuna ilişkin bol
tahminler gelse de uzmanlar bu süreçte de katmerli yanılmış oldu.
Benzer bir sonuç da İngiltere’nin Avrupa
Birliğinden ayrılması sürecinde yaşandı.Brexit’in gerçekleşme olasılığının
olmadığı ve gerçekleşmesi halinde piyasalarda kıyamet kopacağı yönünde piyasa
kamuoyunun bir mutabakatı vardı.Sonuçta Brexit oldu ve piyasa bunu hiç umursamadan
yoluna devam etti.Piyasa yorumcuları Trump’ın seçilmesinde olduğu gibi hem
referandum sonucunu hem de bunun piyasalara yansımasını yanlış tahmin etmiş
oldu.
Türkiye’de son dönemde enflasyon son hızla
yukarı giderken ekonomi yönetiminin faizleri son hızla aşağı indirmesinin kötü
sonuçlanacağını hemen hemen bütün ekonomistler söylediler.Bana da sorulsa ben
de bu modelin kısa sürede faciayla sonuçlanacağını söyler ve kafama bir silah
dayayıp ya alacaksın ya da satacaksın deseler tercihimi hisseleri satmaktan
yana kullanırdım.Ama o zamandan bu zamana Borsa İstanbul tarihte pek benzeri
olmayan bir ralli yaşadı.Şimdi bütün piyasa yorumcuları bunu negatif reel
faizlerinin doğal bir sonucuymuş gibi yorumluyorlar.Evet tamam öyle de bunu
şimdi biliyoruz.Piyasa fiyatlamaları oluştuktan sonra.
2019 yılı sonunda kendini hissettiren ve
sonra 2020 başlarında dünyanın üzerine çöken COVID salgını değme kıyamet
senaryosu film senaristlerini bile kıskandıracak seviyedeydi.Nasıl bir dehşet
yaşadığımızı düşünün.Bu salgın başladığında Borsa İstanbul 1000; S&P ise
3300 seviyesindeydi.Eğer kristal küremiz olsaydı ve böyle bir felaket
yaşanacağı söylense herhalde neyimiz var neyimiz yok satar bir de üstüne kısa
pozisyon alırdık.Şimdi Borsa İstanbul 5.300 seviyesinde S&P ise COVID’den
sonra 4800 seviyelerini gördü.
Şimdilerde de global piyasalar için şunu
tartışıyoruz:İyi veri iyi mi fiyatlanacak yoksa kötü mü fiyatlanacak?Bay Piyasa
nasıl isterse...