5 Mart 2023 Pazar

Hisse Yatırımı Ama Nasıl?-II-Teknik Analiz

Al-satçıların düşükten alıp yüksekten satma konusunda en çok yararlandıkları araç teknik analiz.Bundan sonrası ise karışık.Bunlar kendi aralarında Grafikçiler ,Eliott Dalgacılar, indikatörcüler diye ayrılırlar.Sonrasında da destekler , dirençler, Gannlar, stokastikler, ağırlıklı ortalamalar, omuz baş omuz,  üçgen,  bayrak,  takoz,çift tepe formasyonlar vb bu belirsizlik ortamında al-satçıya işlem yapmak için sürekli bir sinyal üretebilirler.

 “Temel analiz mi yoksa teknik analiz mi?” gereksiz tartışmasına girmeden şunu söylemek isterim ki; 1 haftalık teknik analiz kursuyla hisselerden emtiaya, çapraz kurlardan faizlere kadar bir çok yatırım ürününde alım-satım kararı vermek mümkün olabilir. Hatta bugünlerde üst düzeyde bir danışmanın bir gazetede ekonomi yazarlığı yaparken Almanya seçimlerinde Cumhurbaşkanı’nın kim olacağını yine teknik analiz grafikleri vasıtasıyla tahmin ettiği bir gazete yazısını bile hatırlarım.Bu size de garip gelmiyor mu?

 

Daha önceki fiyat hareketlerine bakıp geleceğe dair bir görüş oluşturmak bana pek makul gelmiyor açıkçası.Endeks de dahil hisse hareketlerinde geçici bir pattern bulunabilir elbette.Bu yaşanan arz ve talep koşullarına göre tahtanın momentumunu ya da ruh halini ölçmek gibi birşey .Bu ruh hali iyi izlenirse yakalamak bazen mümkün olabilir. Ama o kadar. Bir haber gelir   ya da çok büyük bir yatırımcı girer tahtaya grafikler  bambaşka birşeye dönüşür.Teknik analist destek direnç,ortalama ya da patternle uğraşırken hisse aşağı ya da yukarı yönlü kopar gider.Özellikle derin olmayan tahtalarda grafikler tahtada hakim olanlar tarafından oluşturulabilir bile.Bunu yapanları da biliyoruz.Tahtada etkin bir spekülatör ya da spekülatör grubu yaratacağı suni  fiyat hareketleriyle grafik olarak size her türlü patterni oluşturabilir.Hatta isterse imzasını bile atar.

Teknik analiz dersi veren uzmanlar var.Bayılıyorum onların piyasaların sırlarını çözmüş edasıyla konuşmalarına.Onların öğrettiklerinin böyle bir kapasitesi olsa inanın bu insanlar zaten çoktan 70-80 metre motoryatlarında Karayiplerden işlem yapan milyarderler olurlardı.

Yine de gerek Türkiye’de gerekse gelişmiş ülke piyasalarında bilgi, şans faktörü, doğuştan gelen iç güdüsel beceriler, disiplin vs. gibi özelliklerle al-sat stratejisini kullanarak para kazanmış yatırımcılar var elbette. Ama bunlar genelde makro gelişmeleri ve şirketlerin temellerine ilişkin bilgilerini analiz edebilme bilgi ve becerisine de sahip oyuncular.Bunları Schwagger’ın bana da çok şey katan okunmasını tavsiye edeceğim büyük ve başarılı yatırımcılarla yaptığı röportajlarda bulabilirsiniz.Scala Yayınlarından Türkçeye de çevrildi.

Borsa İstanbul’da da al-sat stratejisi uygulayıp başarılı olmuş oyuncuların olması bizi yanıltmasın.Biz şimdi bu isimleri başarılı oldukları için yani hayatta kaldıkları için biliyoruz.Başarılı olamamış sayısız yatırımcının ya da gömlekçinin adını bile bilmiyoruz.Buna hayatta kalanlar sapması diyoruz.Mesela başarılı futbolcuların kazandıkları para ve şöhreti kendisine örnek olarak alıp okul ya da herhangi bir meslekle ilgilenmeyerek profesyonel futbolcu olmaya özenen ama sonu hüsranla biten belki her yüz bin hikayeden sadece 1’inin adını biliyoruz.Bu bir kişi ister Arda Turan ya da Arda Güler olabilir ama onların başarısı o  kadar çok istisnai bir yetenek ve şansa bağlı ki kariyer tercihini bunun üzerine kurmak genelimiz için yüzde yüze yakın ihtimalle hüsran olur.

Borsa İstanbul’daki başarılı eski spekülatörler de bu başarıyı zaten sadece grafiklere bakarak yapmadılar.Herşeyden önce işlemlerinin arkasında önemli bilgi vardı.Aracı kurumlara verilen büyük yabancı emirleri yani akımı bilirlerdi.İlişki ağları iyi idi.Hem siyasetten hem de şirketlerden iyi haber alırlardı.Şimdi ise bu işler daha zor.Borsaya büyük giriş çıkışları yapacak ve hareketleri önceden alınıp satılacak yabancılar yok artık.Olsa da emirler artık hiç kimsenin görmeyeceği şekilde girilebiliyor.

O kadar çok hareket edilirse ve yüksek kaldıraçlı işlemler yapılınca  bu oyuncular için de şans faktörü hep önemli oldu.Bütün herşeyi doğru yapıp kötü zamanda yönetemeyeceği bir pozisyonda kalan ve şimdi ismini hatırlamadıklarımız olduğu gibi,  1994  krizi öncesi hükümetten birisinin “bizim notumuz kırılırsa piyasa sence nasıl etkilenir” uzmanlık sorusu üzerine ayıkarak  bütün portföyünü satmasıyla efsaneleşmiş çok büyük bir oyuncumuz da vardı.Bu oyuncu hisse  pozisyonlarını likidite edip dolara geçtikten sonra gerçekten de kredi notu indirimi gelmiştir.Ona da sattıklarını dolar bazında yarı ya da üçte bir fiyatına yerine koymak kalmış.Yine başka bir oyuncu diğer bir kriz zamanı balayında kafam rahat olsun diyerek bütün pozisyonlarını likide etmesi sayesinde durumunu kurtarmış ve balayından döndükten sonra  sattığı hisselerini yerlerden geri toplamış.

Bunlar gibi şans faktörüne dayalı hikayeler  çok olsa da bu oyuncuların başarılı olmasında şans faktörünün etkisi de elbette bir yere kadar.Şunu da söylemek lazım ki bu insanların aynı futbolda olduğu gibi doğal yetenekleri de vardı.Sultanhamam’da ya da Kapalıçarşı’da da faaliyet gösterseler orada da başarılı olurlardı.

Başarılı yatırımcılıkta şans faktörü ve olağan dışı yetenekleri dışarı çıkardığımızda geriye yine bilgi kalır.Eğer grafikleri kullanırken kararların altında yatırım ürüne yönelik  temel bilgiler eksikse iş zaten  “Bir Piyasa Oyuncusunun Astrolojik Almanağı”na döner.Böyle bir almanak var bu arada.Piyasa oyuncuları tarafından para verilip satın alınan ve her sene güncellenen bir yayın.Hiç okumadım ama görebildiğim kadarıyla piyasa fiyat hareketlerinin astrolojik döngüler ve gezegenlerin etkisi altında olduğu iddiasıyla her sene piyasalar için öngörülerde bulunan bir almanak. Gann döngüleri,fraktallar,Venüs ve Merkür döngüleri,müziksel harmoniler filan oldukça sofistike ama eğlenceli bir şeye benziyor.Bu almanakta endeksten, ABD 10 yıllık tahvillerine, altından kakaoya kadar her varlık sınıfı için alım-satım öngörüsü var.

Burcunu bile bilmeyen biri olarak bana bu elbette pek makul gelmez  .Siz satın alır mısınız bilmem ama bu almanağın bayağı alıcısı da var.İnsanoğlu istediği kadar gelişsin neticede zaafları olan bir canlı.Ama şunu belirtmem lazım ki altında temel bilgiler olmayan bütün teknik analizlerin bence bu astrolojik analizlerden  daha değerli yanı yok.Teknik analizle işlem yapan yatırımcı ister hissede ister endekste ister çapraz kurlarda isterse de emtiada işlem yaptığı ürünlerin temellerini bilmiyor ve bunları etkileyecek makro gelişmeleri takip etmiyorsa kaybedenler oyununu oynuyordur.Bunu eninde sonunda anlar.

İşlem yaptıkları ürün hakkında bilgiye dayalı görüşlerini ürünün piyasa hareketlerini takip ettikleri teknik analizlerle de birleştirerek pozisyon  alıp başarılı al-satçı yatırımcıların olabileceğini kabul etmekle birlikte  piyasa zamanlaması yoluyla para kazanmış bu yatırımcıların ya da fon yöneticilerinin sadece mutlak getiriye karşı başarılı olduklarını belirtmekte de fayda var.Piyasa zamanlaması yaparak sistematik olarak hisse endeksini uzun vadede yenmenin ise mümkün olmadığını düşünüyorum.Teknik ya da temel analiz kullanarak para kazanan yatırımcılar gördüm ve okudum ama al-sat tarzıyla endeksi sistematik olarak uzun vadede yenmiş  hisse fonu yöneticisi görmedim ve duymadım. Al-sat kararlarının çoğu kazançla sonuçlansa bile ana yükseliş hareketini bir kez kaçıran hisse senedi yatırım fonu yöneticisi eninde sonunda endekse yenik düşer.Vade uzadıkça endeks üzerinde getiri sağlayabilmek al-sat stratejisiyle gittikçe daha da zorlaşır. Piyasa zamanlaması yapmaya çalışmak ve bir şirket hissesinde al-sat yaparak para kazanmaya çalışmak hisse fonu yöneticisi ya da hisse yatırımcısı için hisse yatırımının uzun vadeli potansiyelinden vazgeçmek ve alınan oynaklığa göre sağlanacak getiriden ödün vermek anlamına gelir.