Bana göre bakılması gereken önemli rasyolardan biri de yatırım karlılığı getirisi.Bunda da şirketin sermaye ve kredi yoluyla bünyesine dahil ettiği kaynakları çok yüksek getiriye dönüştürebilme kapasitesini görürüz .Diyelim ki bir işletmenin sermaye karlılığı yüzde 35 olsun.Bu işletme sermaye ya da kredi yoluyla bünyesine aldığı kaynakları bu verimlilikte değerlendiriyor anlamına gelir.İşletmeye giren her 100 TL 35 TL operasyonel net kar yaratıyor yani.Bu veri çok önemli.Kalite ve buna bağlı olarak değer burada ortaya çıkar zaten.Sermaye getirisi sermaye maliyetinden ne kadar yüksekse ve bu ne kadar büyüyorsa değer de üssel olarak artar.
Sermaye getirisinin yüksek olması o şirketin bir şekilde yüksek rekabet avantajı olan kaliteli bir şirket olduğunu gösterir.Ne olabilir bu rekabet avantajları?
Marka olmaya bağlı müşteri sadakati ve yüksek fiyatlama gücü
Lokasyona ya da ölçeğe bağlı maliyet avantajı
İmtiyaz ,ölçek veya yüksek kuruluş maliyetleri nedeniyle pazarda tekelci güç
Kaliteli yönetim
Patent hakkı
Pazarlama ağı
Yeni bir teknoloji ya da ürünün geliştirilmiş olması vb.
En nihayetinde de diyelim sermaye karlılığına göre kaliteli şirket tespit ettik.Rekabet avantajının kalıcı olduğuna da kanaat getirdik.Genelde hisse senedinde en büyük kazançlar ucuz ama standart şirketlerden değil de bileşik faizin gücü nedeniyle böyle kaliteli şirketlerden gelir.Ama piyasa büyük ihtimal bu şirketi size ucuza sunmayacak ve şirket hisselerinin fiyatı ortalama çarpan ve değerlemelerden yukarıda olacak.Bu durumda nasıl karar vereceğiz?
Anlatmaya çalıştığım şu:
Standart değerleme oranlarına dayalı bir değerleme modeli ve yatırım kararı basit bir yazılımla herkesin yapabileceği bir analiz yöntemi. Ama iyi yatırım kararı cari fiyatlarla gelecek dönemin çarpanlarını görebilmek ve detayları bilmekle olur.İstediğiniz kadar iyi bilanço okuyun farklılığı yaratabilmek için soğuk rakamların verdiğinin ötesine geçebilmek gerekir.Sadece geçmiş dönemlerden yola çıkarak ilerletilen varsayımlarla farklılık yaratılmaz. Buffet’ın sözleriyle ifade etmek istersek araba sadece dikiz aynalarına bakarak idare edilmez.Çünkü hisse performansını geçmiş değerler değil gelecek değerler belirler. Gelir tablosunun son rakamına bakıp bunu geçen yılın gelir tablosunun son rakamlarıyla kıyaslamanın ötesine geçmek için sektörün ve sektörde faaliyet gösteren şirketin dinamiklerine ilişkin iyi bir görüşün olması gerekir.Burada da yatırımcı ilişkileri toplantıları ve şirket ziyaretleri önem kazanır.Doğru büyüme ve karlılık tahminlerinin yapılabilmesi için şirket iş modelinin ve sektör dinamiklerinin çok iyi bilinmesi ve şirket yöneticilerinden güncel projeksiyonların alınması gerekir.
Bazen şirket yönetimlerinin tahminleri bile gerçekleşmelerin çok altında veya çok üstünde olabilir. İyi bir değer yatırımcısı büyük resmi bazen şirketin yöneticilerinden bile daha iyi görmeyi kendinden beklemeli.
Şirketlerin kar rakamlarından daha önce bir takım sektör organizasyonları cari döneme ilişkin sektör faaliyet sonuçlarını açıklarlar.Çimento üreticileri,demir çelik üreticileri, BDDK,DHMİ, otomotiv sanayi ,maden üreticileri bunlardan bazıları.Şirket yakın dönem kazançlarını takip etmek açısından sektör faaliyetlerinin de takip edilmesi de gelecek kazanç tahminlerinde yararlı olur.Ama esas olan sektörlere ilişkin daha niteliksel büyük resim beklentileridir:
Türkiye ekonomisi nereye gidiyor?Global katma değer zincirinde nasıl
konumlanıyor?Bu resim içinde sektörlerin durumu nedir?Sektörlerin içinde
şirketlerin konumu nedir? Şirket önümüzdeki 5 yılda nasıl büyüyecek?Büyüme
nasıl gerçekleştirilecek? Şirket büyümesi ne kadar kaliteli (kar marjı yüksek
ve sürdürülebilir)?
Bu soruları cevaplayan bir görüş ve niteliksel bir değerlendirme yoksa geçmiş bir kaç dönemin bilanço ve gelir tablosu verileri ile oluşturulan değerleme rasyoları ve değerlemeler de yetersiz kalır. Özellikle de yeni dönemin şirketlerinde.
Değerleme oranlarını bilmek iyidir.Bazen atladığınız bir şey gözünüze çarpar ve buradan yola çıkarak daha derinlemesine araştırma yapar ve yatırım kararınızı gözden geçirebilirsiniz.Ama yatırım kararınızı sadece basit çarpanları kullanarak yapmazsınız.
Bu oranları oluşturan rakamların detayını bilmek ,finansal
tabloları yorumlamak ve rakamların altında yatan gerçek ekonomik performansı
okumak zor bir iş.Tek bir varsayım farkıyla şirket değerlemesi beş katına çıkıp
ya da beşte bire düşebilir. Birçok açıdan çok ucuz gözüken bir şirket gittikçe
zeminini yitiren bir sektöre ya da iş modeline sahip olabilir. Soğuk rakamlar
bir yere kadar yatırımcıya gösterici olur.